Translate

29 Temmuz 2016 Cuma

10 Temmuz 2016
ROTAMIZ
80 km.
Eveeet bugün gidiyoruz Strasburga. Normalde bugün Fransız bir anne ve kızının evinde konaklayacaktık. Fakat üç keredir mesaj atıyoruz ne yazık ki cevap alamıyoruz. Biz de düşündük ki belki de Türkiye'de olan olaylardan dolayı böyle olabilir. Onlara gitmemeye karar verdik.Strasbourg' a gelene kadar nasıl yollardan geçtik. Aklınız hayaliniz durur. Her yer canlı. Bir tarafımız orman bir tarafımız nehir. O belgesellerde izlediğimiz dev sazanlardan gördük, ceylan gördük, kırmızı kuyryklu kedi balığı gördük, tavşan gördük, kartal gördük..

Strasburg büyük bir yer olduğu için her zamanki sorunlar yine yaşandı aynı yolda 5 kez geçtik ama kamp yerini bulamadık falan. Birkaç kişiye sordum öyle bulabildik. Kocaman bir kamp yeri şehrin merkezinde. Haliyle pahalı. Burada bir bayanla tanıştım Avrupa'yı yürüyerek geziyormuş. Çok hoşlandık birbirimizden. Türkiye hakkında hep kötü şeyler duyduğunu söyledi. Mültecilerin hep orada bulunduğunu falan. İngilizcemin yettiği kadar izah etmeye çalıştım. Evet sevgili kamp yerine de 27 Euro ödedik. Yine acıklı bir rakam. Bizi yer olmadığı için vahşi bir yere koyduklarını söylediler. Oysa gayet hoştu bizim için. Akşam yine makarna ile karnımızı doyurduk.  Ben çamaşırları yıkamaya
gittim. Sonra da bulaşıkları yıkamaya. Bugün de burada sınıfça barbekü falan yapan gençler varmış. Kampta kaldılar hep birlikte. Valla ne eğlendiler bee. Sesleri kesilmedi ama bir türlü saat 23.00 de sustular anca. Ben de uyudum.
Orman yolunun girişine bisiklet için alet edevatlar koymuşlar. Bisikletiyle ilgili sorun yaşayan burada bisikletini onarabiliyor.

İnsanlar bisiklet yolunu geçmiş bir de at yolları yapmışlar. Bu yolları atlıların kullanamayacağına ilişkin uyarı tabelası asmışlar.


Yolumuzu kaybettiğimiz sıralarda bizimle aynı kaderi paylaşan İngiliz bir grupla karşılaştık.Çok sıcak kanlılar. Yolumuzu beraberce bulduk.
Starburg'a vardığınızda etrafınızda gördüğünüz onca güzellik zihninizi bulandırıyor. Her yer çiçek, her yer tarih. Fakat orada yaşayan Türk'lerin tabiriyle buralarda çingene çok. Pek güvenilir tekin 
yerler değil. Hollanda da aynı şekilde.

notr dame ın catedrali 




 canal da tekne turları
 canal boyunca ilerliyoruz harika yollar




kamp yerimi 5 yıldızlı idi ama şehirdeki tek kamp yeri pahalı ve güvenli değil
9 Temmuz 2016
Mesafe 69 km.
                                                                 ROTAMIZ

Bugün yolumuz Colmar'a. Bu Colmar'a dediğimiz yer pek güzel, renkli bir yer. Turistik bir yer ayrıca. Benim burada en çok sabırsızlıkla beklediğim şey ünlü reçelcisi. Fakat şöyle bir sorun var ki bugün günlerden pazar. Yanii reçelciciğim kapalı. İşte biz buna şans diyoruz. Bu hüzün ile koyuldum yollara. Bugün öyle pek fazla yolumuz yok. Bol bol gezeriz diye düşündük çünkü.


 Akşam üzeri Colmar'a vardık. Gerçekten söylendiği kadar varmış. Her yer kartpostal gibi. Dolaş dolaş karnımız acıktı biraz. Şöyle bir fiyatlara bakındık. En son meydanda bar gibi lokanta gibi bir yere oturduk. Tıklım tıklım dolu olduğu için şu upuzuuun sandalyeleri olan masaya oturmak zorunda kaldık. 5 dakika sonra bir masa boşaldı ona geçtik. Daha menü falan yok elimizde. 5 dakika sonra da garson gelip burası rezerve dedi. Ya canım benim niye yazmıyorsun rezerve diye öyleyse. Biz de kalktık oradan yemek de yemedik. Ben sokak çalgıcılarını dinledim babam da fotoğraflar çekti. Biraz yorulunca, bisikletleri kitleyip bir yere bırakmak da istemediğimizden kamp yerine döndük. Fakat pek hoş bir kamp yeri değil. Çadırlara ayrılan kısmın tuvalet banyosunun biri arızalı kız erkek kullanılıyor onu da geçtim eski püskü ıssız bir yer. Sigara içmeye buraya geliyor millet. Buradaki kampçılar da insana bir tuhaf bakıyor. Yüzünü buruşturuyor, ekşitiyor falan. Yarın olsa da gitsek.                                                                                                                                    Küçük Fransa köyünden


Heiteren'de bulunan dönerci
Dönercide öğlen vakti bir güzel dönerlerimizi yedik, döner fiyatları 4 euro kadardı. Daha sonra biraz da muhabbet ettik. Buradaki Fransızlar Türklere çok ayrımcılık yapıyorlarmış. Hatta bir kavgaya da şahit olduk. Dönerci abiler havalimanında bırakmak zorunda kaldığımız çatalların yokluğunu hissettirmeyecek minyatür plastik çatallar verdiler bize. Onlarla idare ediyoruz artık.
 -yorgunluktan uyukladığım anlar-
 

Açlıktan ölüyordum o aralar.Normalde böyle değilimdir. Kibarcık                                                          kibarcık yerim :D
Kanal Colmar daki açılır kapanır köprulerden biri


  Bahsettiğim restoran bu


                                               
       















Akşam kamp yerine dönerken büyük alışveriş merkezinin olduğu yerde pizzacı gördük. Aklımızda da kalmıştı. Oturduk bir güzel pizza yedik.Fakat 35 euro ödedikten sonraki pişmanlığımızı hala unutamıyorum.
KAMP YERİMİZ


26 Temmuz 2016 Salı

8 Temmuz 2016
                                                                                ROTAMIZ
Mesafe :36 km
Bugün İsviçre'den ayrılıyoruz artık. Son saatlerimiz dakikalarımız bakalım Fransa İsviçre'yi aratacak mı? Sabah kahvaltı için ekmek yapmış Dieter. Şu ana kadar yendiğim en güzel ekmekti.Tam benim sevdiğim gibi açma gibi dışı yumurta falan sürmüş sanırsam içi de yumuşacık. Yanında da tereyağı ve iki çeşit reçel, meyve suyu. Çocuklara da tereyağı sürüp verdi. İkizlere dilimledik.Kız olan bitiremedi erkek kardeşine kaş göz yapıyor yesin diye. O da aldı yedi hepsini :D

Evden de ayrıldık yine düştük yollara. Fransa, İsviçre ve Almanya'nın ayrımına gelince anladık ki İsviçre'yi özleyeceğiz baya. Fransa'ya girer girmez yamalı yollar çöpler düzensiz bakkal tarzı yerler sessizliğin bozulması.. Hayır her yerde de inşaat var bir türlü geçemedik Fransa tarafına. Köprünün etrafında 50 kez dolaştık durduk. En son birisine sordum aşağıya inen bir yol gösterdi oradan geçebiliyormuşuz karşıya bisikletle. Oradan geçtik şimdi de yakıt bulmam gerek büyük bir yerdeyiz buluruz diye düşünüyoruz. En azından umudumuz var. Bir bayana sordum Türkmüş fakat bir bilgisi yok. Meydana geldik. Orada da bir bayana sordum o da bilemedi. Bisikletçi tarif etti o bilebilir diye. Yola çıktık. Arkamızdan birisi koşturuyor durduk. Bir çocuk dedi o taraftaki bisikletçi çok uzak hemen karşıda var diye teşekkür ettik gittik bisikletçiye. Ona sorduk büyük bir market varmış oradan bulabilirsiniz dedi tarif etti bize. Orada buldum hem de 2.90 a. İlk aldığımıza 14 Frank verdik bir şeye benzemiyor. İş yapıyor. Her bulaşık yıkadığımda elim yüzüm simsiyah oluyor. Onu da attık çöpe kurtuldum sonunda. Sonra da Fransa'daki kamp yerimizi bulma çalışmasına giriştik. Yollar o kadar berbat ki bisiklet çantaları kırılacak diye korktuk. Sanki merdivenden iniyoruz! Kamp yerine 500 metre kalan yolun ortasında botlarım babamın bisikletinin arkasından çözülmüş çamurluğu yamultup tekerlekle arasına girmiş. Çıkardık bir şekilde neyse ki tekerlekte sorun yoktu. Çamurluk azıcık yamulmuş ama pek sorun değil. Kamp yerine gittik. Çok sıcak bir yer. Ayrıca da ucuz 14 Euro verdik duşlar da ücretsiz. Gittiğimiz kamp yeri de turcu dolu. Birileriyle tanıştık çocukları var bir tane onunla geziyorlar. Nepal'den geliyorlarmış. Çok şaşırdık. İnsanlar Türkiye'den geldiğimizi duyunca bizim gibi hissediyorlar. Makarna yaptık akşam da. Ama domates soslu. Sade olmuyor tabii.

Sabah kahvaltı sonrası harika bir aile

Vedalaşmak zor oldu babalarından kalan evi yıkamışlar yanına ek yapmışlar en az yüz yıllık

Bugün işviçredeki son günümüz nasıpse akşama Fransa topraklarıda yatacağız  
Hava oldukça sıcak bugün 


yol süper gökyüzü görünmüyor ağaçlardan 



Saman balyaları bile düzenli düzene çok alıştık 

Babam yine düzene karşı

Ne olduğunu bilmiyorum ama eski bir şeyler.


Her yer böyle 

Bugünlük rotamız 35 km. idi ancak biz basel e vardığımızda bir türlü mapsme ve garmin  turing gps imizin  yolunu bulduk ama  hep karşımıza devasa fabrika arazisi çıktı çitlerle çevrili alman ya tarafına geçtik tekneyle geçelim diye mapsme de gösteriyordu  gitdik ancak öyle bir yer bulamadık geri döndük isviçre tarafına git gel herhalde 20 km oldu. Biraz daha dolaştıktan sonra yani 1-2 saat kadar dah, şehrin derinliklerinden ilerleyerek geçecek bir yer bulduk yukarıdaki fotoğraf isviçre fransa eski gümrük kapısı yani biz yine 70 km garanti yaptık.

1.5 yaşında bebekleriyle gezen aile 













KAMP YERİMİZ
Harika bir kamp yeri sıcak insanlar tüm kapcılar nerede ise hepsi bisikletci ve ucuz

25 Temmuz 2016 Pazartesi

7 Temmuz 2016

Mesafe:76 km
                                                                   ROTAMIZ

Bugün bir evde konaklayacağımız dan yola erkenden çıkalım yemeğe geç kalmayalım istedik. Erkenden koyulduk yola. Bugün biraz kalabalık bir ailede konaklayacağız. Üç küçük çocukları var Türkiye'de de bisiklet turu yapmışlar. Nepal'e kadar yol almışlar 14 aylık süreç içerisinde. Bugün İsviçre'de son günümüz olacak artık.Tadını iyi çıkarmak gerek. Tüm gün bisiklet yollarından devam ettik bugün de. Ne güzel köyler onlar, bu kadar düzenli, bu kadar sakin..Yerde bir yaprak göremiyoruz.Köpek gezdirenler için köpek tuvaletini yapınca yerde kalmasın diye çöp kutularını yanında özel poşetler ki bu poşetler öyle sadece köylerde değil ormanın içinde bile var.Rota Ren Nehri'nin kıyısında tın tın gittik yokuş da yoktu, pek güzeldi.



güzel manzaranın mevkisi
 güzel görüntüler eşliğinde yola koyulduk.

Artık Brigetta ve Dieter'nın oturduğu kasabaya gelmiştik ama kasaba bmw'lerin gezdiği, özel yapım arabaların gezdiği, sanatsal evlerin bulunuğu süper zengin bir kasaba. Biz de eve gitmeden kendimize bir çekidüzen verelim dedik. Parfüm sıktık, yüzümüzü falan yıkadık. Şimdi evi kokutmayalım. Eve vardık öyle stres yapılacak bir durum yokmuş. Kapıyı çaldık Dieter açtı kapıyı arkasında da boy boy üç çocuk meraklı gözlerle bakıyor bize. Büyük olan kzı kardeş hemen sevdi bizi masum masum gülümsedi. Küçük olan ikizlerin biri kız biri de erkek. Erkek olan da alıştı ama kız olanı korkuttuk mu naptık. Zaten kapkara olmuşuz neye benziyoruz bilmiyorum çocuk gördükçe ağladı. En son bana alıştı güldü falan ama yok babam bir türlü alıştıramadı kendine. Sevimlilik yapayım diyor olmuyor daha da ağlıyor. En son dedim baba git köşeye otur :D Çocuk sustu. Evde yere basacak zemin bulamıyoruz her yeer oyuncak. Üç çocuk olunca böyle oluyor diyorlar. Biri oyun oynayınca diğer ikisi de oynamak istiyor diğer ürlü yeterli oyuncak olmuyor dediler. Akşam yemeğinde de benim çok sevdiğim, en sevdiğim patates vardı. Patatesleri rendelemişler kaşar falan da eklemişler böyle kapkalın patatesten oluşan börek yapmışlar tavada. Çok sevindim görünce uzun zaman sonra..Yanına da 4 yumurta ve salata. Hep beraber oturdukl masaya. Yemeğe başlamadan el ele tutuşup şu filmlerde gördüğümüze benzer şükürler olsun tarzında bir şey yapıyorlarmış ama şarkı söyleyerek siz de katılır mısınız dediler katıldık. Her gittiğimiz evde elinize sağlık kelimesini öğretiyoruz. Hoş daha ikinci evdeyiz ama. Biz aslında bahçede çadırda kalacaktık ama yukarıda uygun oda varmış. Daha rahat olur dedik orada kaldık. Onlar da çocukları yatırdı biz de yarım saate yattık.






salatalara ekledikleri özel sos

yollarını kaybeden bisikletçilere yardım ettik

pek güzeldi donutlar ahh olsa da yesek













Arada yol sorduğumuzda oluyordu tabi bana da güzel ingilizce pratikleri
Bugünde hava çok güzel şansımıza 

Kasabalar bomboş harika tüm yollar bizim

işte yine bir aile harika değil mi



Harika her yaşta insan doğada 

Dieterlerin bahçesi